hep hayatımızın içinde olan atasözleri & deyimler var ya hani
küçükken öğrenelim, ezberleyelim(???) diye diretilen, sözlüklerini aldığımız atasözleri & deyimler
hani hep biiir kulağımızdan gireeer, birinden çıkardı
küçükken diretilmiş olsa da aslında ne kadar da doğru olduklarını, hepsinin yaşanmışlıklar üzerine türetilmiş, kıssadan hisse olduklarını hiç düşündünüz mü?
evet muhtemelen düşündünüz :)
işte son yıllarda bende de atasözleriyle ilgili bir farkındalık başladı
kimi zaman dile getiriyorum, kimi zaman sadece aklımdan geçirmekle yetiniyorum
ama günlük hayatımda bir çok "an"ı bu sözlerle özdeşleştiriyorum
e bundan mütevellit bu konuyu bir kaç paylaşıma dönüştürmek istedim
ve başlıyorum sıralamaya;
"sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma"
tam bir klişe belki ama ne kadar da temel, değil mi?
empati'nin temeli diyebilir miyiz acaba?
insan bunu kendi kendine arada bir söylerse bence daha mutlu olabilir
demek istediğim; bazen yaptıklarımızdan çok yapmadıklarımız bizi daha mutlu edebilir, ne dersiniz?
"üzüm üzüme baka baka kararır"
aslında bu söz genelde olumsuz durumlar için kullanılıyor sanırım ama, zorunda mıyız?
bir düşünün hangimiz beraber zaman geçirdiğimiz insanlardan bir şeyler kapıp, kimi zaman da bir şeyler katmıyoruz?
olumlu ya da olumsuz düşünmek sizin elinizde, belki de kararmak her zaman kötü olmayabilir?
"1 musibet 1000 nasihate bedeldir"
işte en sevdiklerimden, yaşayarak doğruladıklarımdan biri
yine de "ne ettiysem onu bulurum" demeyip, nasihatlere kulak kapamamak lazım, küpe yapıp, bir kenarda tutmak lazım, bence.
"özrü kabahatinden büyük"
özür dilerken hala bir yandan kendini düşünen biri, üzücü
ama hangimiz yapmıyoruz ki?
"ağzından çıkanı kulağın duysun"
işte bu da en sevdiklerimden biri, ukalalığa birebir, net
bence bu da insanın ara sıra kendine de tekrarlaması gereken, ilişkilerini daha iyiye götürecek bir söz
bir de yıllardır annemden duyduğum bunu destekleyecek bir söz daha var;
"2 kulağın 2 gözün 1 ağzın var demek ki 2 duyacaksın 2 göreceksin 1 konuşacaksın"
küçükken bu sözü çok basitleştirdiğimi fark ettim, 2 duymak 2 görmek varken, çok konuşmak gereksizmiş diye düşünüyordum, peki asıl mesela sadece az konuşmak mıydı?
ve tabi bir de en en fenası var "insan oğlu çiğ süt emmiş"
maalesef bunu söylediğim zamanlar oluyor ve beni üzüyor
ne kadar da yaralayıcı
hepimiz insanız ama bence bu lafın çıkış noktası maalesef herkesin birbirine "insan" gibi davranmaması, "insan"lığını unutması
"sakalım yok ki sözüm dinlensin"
bu bir atasözü mü bile bilmiyorum ama ilişki kurduğumuz her insanı "insan" yerine koyup, dinlemek gerektiğini biliyorum
bunlar da bence küpe yapmamız gereken diğer bir kaç söz;
"asla asla deme"
"büyük konuşma"
"eksik dilekte bulunma"
(bunlara deyim mi diyorduk acaba?)
son olarak da mini mini bir alıntı yapmak istiyorum;
uzunca bir süre önce Nil Karaibrahimgil bir yazısında; "insanları da bulmak istediğiniz gibi bırakın" demişti
aslında bir çok ilişkinin temeline koyulabilecek bir söz bence, ne dersiniz?
bu yazıyı çoook uzatmak mümkün tabii ama zaten yeterince uzadı sanırım:)
kendimce bir kaç söze yorum getirdim, siz de farklı bir bakış açısı getirirseniz ne ala
sevgiler
not: yazıda atasözü, deyim, vs karmaşası olabilir, hata varsa affola..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder