Kendine güvenmek iyidir, hoştur, güzeldir.. ama bir de benim bahsetmek istediğim başka bir tip var. Sürekli kafa yukarda, omuzlar dik yürüyüp de fikir yürütmek gereken konularda “ne dersin bunun için? / Nasıl oldu böyle? / İyi, güzel, vs. oldu di mi? di mi? di mi? diye çevrede dolaşan tip. Deli ediyo beni deli deli deliii:))
Bu tiplerde bildiğimiz kendiliğinden gelen bir güven değil de bir şekilde başkalarından beslenen bir güven sistemi var sanki.. güven seviyesi belli bir seviyenin altına düşünce, biraz sıkışınca başlıyor sorulara..
Süreç şöyle işliyor sanırım; bir fikir buluyor, sessizce geliyor, kendine güvenmekle güvenmemek arası dillendiriyor, sorulara başlıyor (nasıl, ne dersin, güzel di mi? di mi? di mi?), karşıdan gelen beğeni sinyalleriyle hooop güven deposu doluyor, sonra yine başlıyor yukardan bakış.. yürüyüşü anlatmama gerek yok:) kessin böyle işliyor olmalı bünyesi:)
Hiiiiç bilmişlik yapıyorsun demeyin, adımı ukala dümbeleği koydum, en başta niyetimi belli ettim, ukalalık hakkımdır söke söke alırım:) Şaka bi yana tabii ki her insan biraz böyle..ama alışkanlık haline de getirmemek lazım canım.. can sıkmaya başlıyor sonra dikkat çekiyor!
Buarada bu güven deposu doldurma olayı bana Monsters.inc diye bir film vardı onu hatırlattı ya da bilinçaltım ordan esinlendi:)
Filmin kısa özetini vermek gerekirse; Filmde canavarlar çocukları korkutup ağlattıkça kendilerine enerji sağlıyorlar. (Ki bu da benim güven depolama fikrimin esin kaynağı) Ama aslında çocuklardan kendileri de bir o kadar korkuyorlar, sonrasında canavar dünyasına sevimli karakter Boo'nun girmesiyle işler değişiyor.. Bence çok başarılı bir animasyon, imdbde de 8 puan almış zaten. İzlemenizi öneririm.. Ve işte burdan fragman, bir de filmin sevimli kahramanı boo'nun en tatlı sahnelerine ulaşabilirsiniizz.. iyi seyirler:)
2 yorum:
Gözlemine katılıyorum,kibir kötü şey,uslanmaz şey..
ayrıca müthiş bir animasyonduu..sayende hatırladım çok sevindim :)
boo yu cok seviyorummmm :))
Yorum Gönder